Kaygı: kişi fiziksel ya da duygusal baskı altındayken ortaya çıkan bir tepkidir.
SINAV KAYGISI
Kaygı Nedir?
Kaygı: kişi fiziksel ya da duygusal baskı altındayken ortaya çıkan bir tepkidir. Kaygı, üzüntü, sıkıntı, korku, başarısızlık duygusu, acizlik, sonucu bilememe ve yargılanma gibi bir ya da birçok heyecanı içerebilir. Aşırı korku ve kaygı anında beyin adrenalin ve noradrenalin denilen maddeleri salgılar. Bu iki madde de düşünmenin bloke olmasına yol açar. Beyinde öğrenmek için gerekli olan protein zincirlerinin kurulması engellenir. Sınav kaygısı nedeniyle bildiklerini unutan öğrencilerin durumu bundan ibarettir. Korku ve kaygı aynı kavramlar değildir, aralarında farklılıklar vardır. Korku da fiziksel varlığımızı tehdit eden unsurlar vardır. Kaygı da ise fiziksel varlığımıza yönelik bir tehlike yoktur. Kaygının kaynağı belirsizdir. Kaygıyı tamamen olumsuz düşüncelerimiz sonucu üretiriz. Ben yılandan korkarım örneğinde olduğu gibi korkunun kaynağı bellidir. Korku kaygıdan daha şiddetli olur. Korku daha kısa sürelidir, kaygı ise uzun süre devam eder.
Korku ve kaygı arasındaki benzerliklere dayanılarak psikologlar korku sırasında ortaya çıkan fizyolojik oluşumların kaygı anında da gözlenebileceğini ileri sürmüşlerdir. Bu nedenle psikologlar kalp atışı, kan basıncı, kanın kimyasal yapıları, galvanik deri tepkisi, nefes alış, nefes veriş oranı gibi değişik fizyolojik belirtileri kaygı ölçmede kullanılır.
Sınav kaygısı; öğrencinin sınav anında potansiyelini tam olarak ortaya koyamaması durumudur. Öğrenciler sınav anında olumsuz iç konuşmalarla kendilerini etkiler ve düşünülen bu olumsuz konuların doğruluğuna inanır bunun sonucu da çalışmasının karşılığını alamamaktadır.
Genel olarak insanlar kaygıyı; gelecek ile ilgili karamsarlık, başarısızlık, endişe umutsuzluk, karışıklık duygularıyla dile getirirler.
Herhangi bir duygunun oluşmasında (kaygı dahil) üç ana boyut vardır.
Sınav heyecanı da kendiliğinden ortaya çıkan, bizim elimizde olmayan bir şey değildir. Düşünceyi biz başlatır ve biz bitiririz.
Sınava başlamadan kısa bir süre önce hissedilen duygu hali genellikle heyecandır. Beyin bir süre sonra karşılaşacağı soruları yanıtlayabilmek ve gerekli olan beyin fonksiyonlarını yerine getirebilmek için hazırlık aşamasındadır. Önemli olan bu doğal sürecin kaygıya ve paniğe dönüştürülmemesi, algılama, hatırlama, anlama, yorumlama gibi bilişsel etkinliklerin olumsuz yönde etkilenmemesidir.
Eğitim ortamlarında gözlenen kaygının birçok nedeni vardır. Kötü çalışma alışkanlıkları, yüksek beklenti düzeyi, mükemmeliyetçi yaklaşım, görev ve sorumlulukları erteleme, başarısız olma ve değerlendirilme korkusu. Ancak bu nedenlerin önemli bir bölümü, öğrencinin başarısızlık endişesi ile ilişkilidir.
Sınav Kaygısının Nedenleri
Öğretmenden Kaynaklanan Nedenler
Başarısızlık endişesinin bir nedeni de öğretmenin kişiliği ve eğitim anlayışından kaynaklanmaktadır. Örneğin, öğretmen mesleğin gerektirdiği yeterliliklerden yoksunsa, sınıfa egemen olamamak, model oluşturamamak gibi kaygılar geliştirebilir. Bu tür kaygıların bilinçdışı baskıları nedeniyle öğretmen, öğrencilerine karşı öfke ve kızgınlık duyabilir. Öğrencilerle baş edememe endişesinden kaynaklanan bu tür davranış bozuklukları genellikle yoğun suçluluk ve güvensizlik endişeleri ile birlikte yaşanır. Böylece kendini sürekli haklı göstermek için öğrencilerini suçlamayı alışkanlık haline getirir, buda öğrencide kaygı yaratır.
Kaygının bir başka göstergesi de yüksek başarı beklentisidir. Öğretmen sınıf düzeyinin üzerinde hedefler belirlerse, öğrencinin güdülenmesini güçleştirir. Böyle bir durumda hedeflere ulaşmak için zorlanan öğrencilerin motivasyonları bozulabilir.
Öğretmenin öğrenciye yönelik olan tutumu da kaygıya neden olabilir. Örneğin, otokritik yönetim anlayışına sahip olan bir öğretmenin şiddet (dayak, tehdit vb) ve yarışma gibi uygulamalarla öğrencilerini incitmesi sınıfta yoğun bir kaygının yaşanmasına yol açar.
Öğretmenin ses tonu, beden dili, konuşma biçimi gibi birçok davranışı öğrenciler tarafından kaygı nedeni olarak algılanabilir. Bu nedenle öğretmen; her koşulda sevecen, hoşgörülü ve anlayışlı olmalıdır. Kaygının yok edilmesi sınıfta demokratik bir eğitim ortamının sağlanmasını gerektirir.
Bizim kültürümüzde aile içi beklenti düzeyi, olması gerekenden daha yüksektir. Anne ve babaların başarıya yönelik duygusal beklentileri çocukları üzerinde baskı oluşturacak kadar yoğundur. Çocuktan beklenen başarının ailenin şerefi olması da bir başka önemli noktadır. Aile içi beklentilerin bir özelliği de kıyaslamalı örneklere açık olmasıdır. Tanınan birisinin, çocuğun bir arkadaşının, başarılı bir kardeşin model seçilmesi önemli bir baskı oluşturur.
Aileden Kaynaklanan Nedenler
Aile içerisinde çocuktan hiçbir şey beklenmemesi çocuğun motivasyonunu düşürür. Ailenin çocuktan beklentisi ne çok yüksek ne de çok düşük olmalıdır Bu ikisi arasında dengeyi kurabilmemiz için aile içi beklentilerin her sonuca açık olması, çocuğun ilgi ve yeteneklerinin bilinmesi, kıyaslamadan uzak olması gerekir.
Ailenin okul içi beklentileri; çocuğumu iyi okula gönderiyorum, artık her sorun orada çözülmelidir diye düşünmek yanlış olur. Okul içi beklentilerin çözüm noktası öğrencinin ilgisini, kapasitesini doğru ölçebilmek, ne yapabileceğini doğru kestirerek onu yönlendirmek olmalıdır
Ailenin sergileyeceği sınava yönelik tavır ve davranışlar, ailenin sınavla ilgili tanımları gencin kaygı düzeyini olumlu ya da olumsuz etkileyecektir.
Ailelerin çocuklarını motive etmek, hırslandırmak amacıyla kullandığı yöntemler kimi zaman sınav kaygısının kaynağını oluşturabilir. Örneğin, sen bu gidişle zor kazanırsın, bu çalışmayla hiçbir yere giremezsin, aman bizi utandırma, bak biz elimizden gelen her türlü özveriyi gösteriyoruz şimdi sıra sende vb ifadeler bireyi teşvik etmek yerine kaygıya neden olur
Arkadaştan Kaynaklanan Nedenler
Kaygı bazen arkadaş grupları nedeniyle de ortaya çıkabilir. Arkadaşlarının dalga geçeceği endişesi, onların arasında küçük düşme kaygıya sebep olabilir.
Kendinden bekleme: İnsanlar kendileri dışında herkesten birçok şey beklerler ama ne yazık ki kendilerinden bir şey beklemezler ya da yanlış beklentiler içerisine girerler. Oysa doğru beklenti, kişinim her şeyi kendisinden, kendi gücünden, kendi çalışmasından beklemesidir. Kendisinden ne bekleyebileceğini bilen, kendisini motive edebilen, kendi kapasitesini artırabilen, kendini gerçekleştiren kişiler başarıyı da yakalamaya yakın olanlardır.
Kaygı Bulaşıcı Bir Duygudur
Sınava hazırlık sürecinde gençleri ve aileleri kaygılandıran birçok faktör vardır. Bunlardan birisi de belirsizliklerdir. Bu belirsizlikler;
Bir diğer etkende genç ve ailesinin sınava ilişkin ürettikleri olumsuz düşüncelerdir. Bunlar;
Kaygıya İlişkin İpuçları
Kaygılı Birey Sınavda Neler Yaşar?
Kaygının Fizyolojisi
Kaygı Yaralı Olabilir mi?
Kaygının yararlı veya zararlı olduğunu anlayabilmek için iki faktörü bilmemiz gerekir. Kaygının derecesi ve başarmayı amaçladığımız görevin zorluk düzeyi. Örneğin; zor bir fizik problemini anlayarak çözümleme gibi oldukça karmaşık bilişsel işlemleri içeren bir görevi başarma durumunda, kaygının zararlı olduğu gözlenmiştir. Basit bir işlemi gerektiren durumlarda orta derecedeki kaygı göreve daha erken başlamada ve daha erken bitirmede yararlı bulunmuştur.
Orta derecede akademik yeteneği olan öğrenciler ve düşük kaygı düzeyindeki öğrenciler, yüksek kaygı düzeyindeki öğrencilere nazaran daha başarılı olmuşlardır. Çok yüksek ve çok düşük akademik yeteneğe sahip öğrencilerde yüksek ya da düşük kaygılı olmak öğrenme açısından pek fark oluşturmamıştır.
SINAV KAYGISIYLA BAŞA ÇIKMA YOLLARI
Kaygı ve gerginlikle başa çıkma yollarını iki temel grupta toplayabiliriz.
Bilinçli başa çıkma yolları
Bilinçli Başa Çıkma Yolları
Otohipnoz Tekniği
Holland ve Tarlow (1980) adlarındaki psikologlar oto hipnoz tekniğinin kaygı ve gerginliğin azaltılmasında etkin bir biçimde kullanılabileceğini savunmuşlardır. Ancak bu teknik uzman tarafından uygulanmalıdır.
Dereceli Gevşeme Tekniği
Kendinize rahat bir ortam seçin. Sakin, hiç olmazsa 30 dk sizi kimsenin rahatsız edemeyeceği bir odada bir halı ya da minder üzerine uzanın.
İşten geldikten sonra, okuldan sonra her gün 15-20 dk. uygulayabilirsiniz.
Kaynağı Bulma Tekniği
Kaygınızın farkına varın ve kaygılı olduğunuzu kabul edin.
Düşünsel Olarak Kaygıyla Başa Çıkma Yolları
Düşünce biçimimiz herkesçe kabul edilebilen objektif gerçeklere dayanmalıdır. Olayları yorumlayış tarzımız çevremizdekilerce kabul edilebilir olmalıdır.
Bedeni Kontrol Altına Alma( Doğru Nefes)
Öncelikle düzenli ve yeterli beslenmemiz gerekir.
Doğru Nefes
Bu çalışmayı açık havada veya iyi havalandırılan bir odada yapın.
Düzenli Fizik Egzersizi
Günde 10-20 dk düzenli fizik egzersizi yapmak kaygıyı azaltır ve öğrenmede etkinliği artırır.
Sınav stresine yakalanmamak için zamanınızı planlayın, amaçlı çalışın. Sorunun zorluk derecesine bakarak moralinizi bozmayın, zor sorularda takılıp kalmayın. Zamanınız kaldığında bırakmış olduğunuz zor sorulara geri dönersiniz. Sınav esnasında yanınızda bulunması gereken sınav malzemelerini, sınav öncesinde evinizde iken mutlaka kontrol edin.
Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları (Savunma Mekanizmaları)
Savunma mekanizması, farkında olmadan, bilinçsiz olarak kaygıdan kurtulma çabasına verilen isimdir. Gerçeği olduğundan daha farklı algılarız. Kaygıyı azaltmada önemli bir yere sahiptir. Savunma mekanizmaları herkes tarafından kullanılır ve normal bir davranış biçimi olarak kabul edilir.
Örnek: Kopya çekip yakalanan öğrenci; Herkes öğrenci iken kopya çeker.(Mantığa bürünme)
Sınav Öncesinde Ailelere Öneriler
Adres:
SÖKE KIZ ANADOLU IMAM HATIP LISESI ATATÜRK MAH. HOCA AHMET YESEVİ SK. NO 4 SÖKE / AYDIN
Telefon
2565181181